Tenisçi Dirseği: Zihnin Bedende Yankılanan Hikâyesi
Bir psikolog olarak insan bedeninin, zihnin en dürüst tercümanı olduğuna inanırım. Beden, konuşmaz; ama susarak çok şey söyler. Tenisçi dirseği — tıbbi adıyla “lateral epikondilit” — yalnızca kas ve tendonların yorgunluğu değildir. Bu rahatsızlık, çoğu zaman kişinin kendini ne kadar zorladığını, bastırdığını ya da yönlendirdiğini gösteren bir içsel haritadır. “Tenisçi dirseği hastalığı neden olur?” sorusu, aslında sadece biyolojik bir yanıt aramaz; psikolojik bir yüzleşme de gerektirir. Çünkü bazen ağrı, zihnin bir yankısıdır.
Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Düşüncenin Kaslara Etkisi
Tenisçi dirseği, tekrarlayıcı el ve kol hareketlerinin neden olduğu mikroyırtıklarla ilişkilendirilir. Ancak bilişsel psikoloji açısından bu durum, yalnızca fiziksel bir tekrar değil; zihinsel bir döngünün sonucudur.
Bir kişi sürekli aynı düşünceleri döndürüyorsa — “daha iyi olmalıyım”, “daha çok çalışmalıyım”, “bırakmak zayıflıktır” gibi — beden de bu düşünceleri bir “kas tekrarı” olarak yaşar.
Bu noktada kolun dış kısmındaki kaslar, bir tür zihinsel aşırılığın taşıyıcısı haline gelir. Beden, zihnin emirlerini sorgulamadan yerine getirir. Tenisçi dirseği, çoğu zaman “bırakamama” hâlinin fizyolojik karşılığıdır.
Zihin bırakmak istemez, beden ise artık devam edemez.
Bilişsel Sorular
– Hangi düşünceler seni durmadan zorlamaya itiyor?
– Her “başarmalıyım” dediğinde, bedenin aslında ne söylüyor olabilir?
– Yorgunluk sinyallerini “zayıflık” olarak mı algılıyorsun?
Duygusal Psikoloji Boyutu: Bastırılan Hislerin Bedensel Çığlığı
Duygusal psikoloji bize şunu öğretir: bastırılan her duygu, bedende bir iz bırakır.
Öfke, kırgınlık, değersizlik hissi… Bu duygular sözcük bulamadığında, kaslar aracılığıyla kendini gösterir. Tenisçi dirseği de genellikle “fazla yüklenme” durumunda ortaya çıkar — hem bedensel hem duygusal anlamda.
Bir kişi duygularını bastırıp “idare ederim” dediğinde, vücudu da aynı şekilde davranır. Kaslar, tıpkı duygular gibi gerginleşir. Zamanla o gerginlik, mikro düzeyde bir yıpranma yaratır.
Bu yüzden bazı psikoterapi yaklaşımlarında ağrı, “ifade bulamayan duygunun bedensel sesi” olarak tanımlanır.
Bir psikolog için şu cümle anlamlıdır: “Dirsek ağrıyor çünkü içsel direniş uzun sürdü.”
Tenisçi dirseği, kişinin kendine izin vermemesiyle ilgilidir — dinlenmeye, gevşemeye, duygusal akışa izin vermemekle.
Duygusal Sorular
– En son ne zaman gerçekten dinlendin?
– Bastırdığın duyguların, bedeninde hangi bölgede kendini belli ediyor olabilir?
– Yorgunluk hissettiğinde, neden suçluluk duyuyorsun?
Sosyal Psikoloji Perspektifi: Performans Kültürünün Bedensel Yükü
Modern toplum, bireyi sürekli “daha iyi performans göstermeye” iter.
Bir sporcu, bir çalışan, bir ebeveyn… herkes kendi alanında “yetersiz görünmemek” için çabalar. Tenisçi dirseği bu anlamda, sosyal baskının bedensel bir yansımasıdır. Çünkü bu rahatsızlık genellikle tekrarlayan hareketlerin sonucu olarak ortaya çıkar — tıpkı toplumun dayattığı sürekli tekrarlar gibi: “Üret, çabala, göster, kanıtla.”
Dirsek, hareketin yönünü değiştiren bir eklemdir. Sosyal açıdan bu, “yön değiştirememe”, “duramama” anlamına gelebilir.
Birçok insan başarısızlık korkusuyla aynı davranışları sürdürür, beden ise bu tekdüzeliğe ağrıyla yanıt verir. Tenisçi dirseği, bu yüzden yalnızca bir sporcu hastalığı değil; modern çağın “fazla çabalama sendromunun” sembolüdür.
Sosyal Sorular
– Toplum senden ne bekliyor, sen ne istiyorsun?
– Performans baskısı altında kendi sınırlarını nasıl koruyorsun?
– “Durmak” senin için kayıp mı, yoksa yeniden denge bulma fırsatı mı?
Zihin-Beden Etkileşimi: Dirseğin Psikolojik Dili
Psikolojik açıdan dirsek, hem hareketin hem yön değiştirmenin simgesidir.
Zihinsel esneklik kaybolduğunda, fiziksel esneklik de azalır.
Birçok vakada tenisçi dirseği, kişinin kendi içsel yönünü kaybettiği, sürekli dışsal hedeflere yöneldiği dönemlerde ortaya çıkar.
Beden, “dur ve yeniden yön bul” der; ama çoğu zaman bu sesi duymayız.
Kaslar ve sinirler, zihinle diyalog kurmaya çalışır. Bedenin ağrısı, zihnin cümlesidir: “Artık yeter.”
Sonuç: Ağrı, Dengenin Hatırlatıcısıdır
Tenisçi dirseği hastalığı neden olur?
Biyolojik olarak cevap basittir: aşırı kullanım, mikro yırtıklar, kas zorlanması.
Ama psikolojik olarak cevap çok daha derindir: fazla çabalamak, kendini zorlamak, duygusal esnekliğini kaybetmek.
Tenisçi dirseği, yalnızca fiziksel bir rahatsızlık değil; insanın kendine karşı tutumunun bir metaforudur.
Beden ağrıdığında, zihin durmaya zorlanır. Belki de bu ağrı, bir çağrıdır:
“Daha nazik ol. Hem kaslarına hem duygularına.”
Çünkü bazen iyileşmek, yalnızca ağrıyı geçirmek değil; kendine yeniden iyi davranmayı öğrenmektir.